Popüler Makaleler
Omurilikten çıkan sinir köklerinin sıkışmasına bağlı olarak...
OSTEOPATİK YAKLAŞIMLAR
Hareket yaşam demektir. Hareketin kısıtlandığı yerde hastalık başlar. Aslında tüm hastalıkların kökeninde hareket sistemindeki aksaklıklar olduğunu düşünebiliriz. Osteopat insan vücudunun küçük ve büyük her hareketini bilir. Eğitiminin büyük bölümünü ise Anatomi oluşturmaktadır. Hareket kısıtlılıklarını görür, hisseder ve çözmeye çalışır.
Vücudumuzdaki her yapı hareket ederek kendine özgü fonksiyonunu yerine getirir. Kas-iskelet sisteminin yanı sıra organ, sinir ve tüm dokular hareket eder. Osteopati bu bağlantıyı her zaman kullanarak o yapının (strüktürün) fonksiyonunu yerine getirip getirmediğine bakar. Tüm bu strüktürlerin ortak ve uyumlu hareketi organizmada bir bütünlük sağlar.
İnsan vücudunun ayrılmaz bir bütün olduğunu ve bu bağlamda bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğini bilir.
Osteopatlar ve diğer tüm sağlıkçılar hastayı iyi edemezler. İyileşmeyi hastanın kendi iyileştirme gücü (otoregülasyon mekanizması) iyi eder.saglar olsa daha iyi değil mi Hasan Hocam?
Bunun yolunda gitmesi için de vücudun önündeki engelleri kaldırmak, yardım etmek, yol göstermek osteopatın asıl görevidir. Bunu yaparken ellerini kullanır.
Osteopatiden birçok şikayetinizin giderilmesinde faydalanabilirsiniz. Fakat her şeye tek çözüm olarak da görmüyoruz. Modern tıbbı destekleyen ve tamamlayan yönüyle de vazgeçilmezdir.
Osteopati şikayeti ya da hastalığı değil kişiye yönelik yaklaşım ve teknikler içerir. Burada kişinin bir şikayetinden ziyade organizmanın bir bütün olarak fonksiyon gördüğünün bilinci içerisinde davranır.
Uygulamalar tıbbi ve anatomiye uygun tekniklerdir. Alternatif tıp değildir, ama tıbba bakış açısı daha farklıdır. Osteopati, fizyolojik olmayan sorunları bulmak ve ortadan kaldırmak suretiyle, kişinin kendi kendini iyileştirme mekanizmasını devreye sokmak olarak özetlenebilir.
Amaç vücudun doğal iyileşme eğilimini desteklemektir. Hedefi ağrıyı hap ya da iğnelerle bloke etmek değil, ağrıya sebep olan disfonksiyonu bulmak ve fizyolojik sınırlar dahilinde doğal ve sebebe yönelik uygulamaları gerçekleştirmektir.
Vücudunuzda meydana gelen fonksiyon bozuklukları ve ağrılarınıza, uygulanacak teknikler ile şikayetlerinizden kurtulabilirsiniz. Ağrıyla yaşamak zorunda değilsiniz.
Eğer sağlığınızın daha iyiye gitmesini, gelecekte de daha rahat yaşamak istiyorsanız, Osteopati size büyük bir denge, huzur ve rahatlık hissi verecektir.
OTOREGÜLASYON ( Kendi kendini iyileştirebilme yeteneği )
Kişi her zaman kendi kendini iyileştirebilme yeteneğine sahiptir. Vücut değişken antivirüs ve antibakteriyal programını kendisi yapabilmektedir. Bu program kendini yenileyebilmekte.
Osteopatide hedefimiz sağlıktan çok bir tür organizmanın var olan dengesini korumaya yönelik yaklaşımı benimsemek. Bu da çok kolay değildir, çünkü vücudumuz içeriden ve dışarıdan birçok etkene maruz kalarak bu denge etkilenmektedir. Bu denge yerinde kaldığı sürece sağlıklı kalırız. Bozulduğunda ise hastalanırız. Hastalandığımızda ise vücut bu dengeyi sağlamak için her şeyi seferber eder. Biz bu güce kendi kendini iyileştirme gücü (otoregülasyon) diyoruz.
Genellikle şikayetlerimiz bir strüktürün hareketinin kısıtlanması sonucu fonksiyonu yerine getirmemesi ile başlar. Önce hareket kısıtlanır sonra strüktür zarar görür. Bu yüzden osteopatın ilk hedefi hareket kısıtlılığını düzeltmek, otoregülasyon mekanizmasının düzgün çalışmasını sağlamaktır. Bundan fazlasını yapamaz. Bizler tedavi etmeyiz, sadece vücut kendi kendini tedavi edebilir.
Otoregülasyon mekanizması çeşitli nedenlerle bozulur ya da yetersiz kalırsa o zaman medikal, cerrahi veya osteopatik yöntemler devreye girer.
OSTEOPATİK YAKLAŞIM
Osteopati anatomi ve fizyolojiye bağlı kalmak suretiyle tıbbın sağladığı tüm imkanlardan yararlanarak uygulamalarını gerçekleştirir.
Biyomekanik prensipler üzerine kurulu teknikler ve elle uygulanan bir doğal tedavi türü olan osteopati sadece adale ve kemik sorunlarında değil, aynı zamanda vücudun diğer işlevsel (fonksiyonel) düzensizliklerinde de uygulanıyor.
İnceleme sonucu osteopatın vereceği tedavi parietal sistemi, kan dolaşımını, organları, faysal sistemi, dolaşım sistemini ve sinir sistemini de göz önünde tutacak nitelikte oluyor. Bütün vücudu ve vücuttaki değişik sistemleri içine alacak şekilde bir yaklaşım gösteriyor.
Osteopat elle uyguladığı tekniklerin yanı sıra kişiye vücudunu nasıl kullanması gerektiği, sorunlarının nedenleri, bu sorunları ortadan kaldıracak öneriler ve günlük hayatında uygulaması gereken egzersizler konusunda da açıklamalarda bulunuyor.
Bugünkü yaşam temposu ve şekli gelişmiş ülkelerde bel ve boyun ağrısını rahatsızlıklar listesinin en başına getiriyor. Osteopatinin bilgisayar önünde uzun saatler geçiren büyük bir kitlenin yer aldığı Batı Avrupa ülkelerinde çok yaygın bir doğal tedavi haline gelmiş olması şaşırtıcı değil. Bugün Türkiye'de de çok yaygın olmasa da osteopati uygulanıyor.
Dr.Still’in ortaya attığı en önemli teori, vücudun sağlıklı kalabilmesi için her organın diğer organlara uyum göstererek çalışması gerektiği. Still’e göre hastalıklar vücudun dengesinin herhangi bir nedenle engellenmesiyle bağlantılı. Bu engel kişinin ev ya da iş hayatından, yemek çeşidinden, spor yapıp yapmamasından, vücudunu taşıma şeklinden ya da psikolojik rahatsızlıklarından kaynaklanıyor olabilir.
Osteopati uzmanlarına göre kas-iskelet sistemi koordinasyonu sağlanmadığında vücut fonksiyonunu tam olarak yerine getiremez. Elle uygulanan bu tedavi yöntemi ağrıyı azaltmak, eklem hareketliliğini ve genel esenliği arttırmak amacıyla yumuşak doku (kas, tendon, kıkırdak, kapsül ve bağ gibi) üzerinde etkili olmaktadır. Yapısal dengenin kurulması vücut fizyolojisine uygun kendi düzenini oluşturmasına olanak sağlamaktadır.
Yüzyıla yakın bir süredir uygulanan bu doğal tedavi yöntemi kas, kemik, eklem ve sinirlerdeki düzensizliklerin belli rahatsızlıkların temelini oluşturduğu anlayışına dayanır. Elle manipüle ya da mobilize edilerek harekete geçirilen kas, eklem, organ, kemik ve sinirler, bedenin iyileştirme gücünü ortaya çıkarır. Nedeni bir türlü açıklanamayan sırt, bel, boyun, eklem ve baş ağrıları bu doğal ilaçsız tedavi yöntemi ile iyileştirilebilmektedir.
Osteopati uygulayıcılarının en büyük ilgisi canlı anatomisi ve fizyolojisi üzerinedir. Dr. Still’i takiben, bütün uzmanlar vücuttaki her kemiğin ve yapının doğru yerinin ve görevinin anlaşılmasının ne kadar önemli olduğunu biliyorlar. Bu canlı vücudun normal ve doğru çalışmasının bulunması için de gereklidir. Osteopati üzerindeki bu çalışmalar yapılar arasında meydana gelen anormal çalışma ilişkisinin oluşumundan kaynaklanan hastalık ve acıların sebeplerini araştırır.
Dr. Still adale sistemini hayatın ilk makinesi olarak düşündü ve bu nazik makinedeki bozuklukların hastalıklara nasıl sebep olduğunu gördü. Bu nedenle bir osteopat için bütün vücuttaki fiziksel bütünlük hastalık ve sağlık için en önemli faktör olarak görülür. Kemik uzmanlığından çok, osteopat canlı makinesinin biomekanikteki üstadıdır.