Popüler Makaleler
Omurilikten çıkan sinir köklerinin sıkışmasına bağlı olarak...
OSTEOPATİNİN TARİHİ
Osteopati kelimesi yunanca “Osteon ‘(kemik)’ ve ‘pathos’ dan (acı çekmek) gelir. Bu nedenle edebi anlamı kemik ağrısı çekmektir. Osteopati kelime anlamı olarak insanları kemik tedavisinde kullanılan yöntem olarak düşündürdüğünden ismen bir karışıklığa sebep olabilir. Buna rağmen Dr. Still bu ismi verirken bireyin tamamen iyi olma durumundaki kas sisteminin düzenli çalışmasını kastetmiştir.
Amerika'da 1870'li yıllarda Missouri'li bir doktor olan Andrew Taylor Still tarafından geliştirilmiş olan bu doğal terapi yöntemi, bugün Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından bilimsel bir tedavi olarak kabul ediliyor. Bazı ülkelerde osteopati eğitimi, beş yıl gibi uzun bir zaman alıyor ve osteopati tekniklerinin öğretiminin yanı sıra anatomi, fizyoloji, pataloji ve genel tıp bilgilerini de içeriyor.
Still, herhangi bir organdaki sorunun, ilk bakışta belli olmasa bile, vücudun bir başka yerine de düzensizlik getirdiğine inanıyordu. Günümüzde bu inanç tüm bütüncül terapilerin esasını oluşturuyor. Örneğin, mide sinirleri kafa tabanı ense ve sırttan geçiyor. Bu seviyedeki bir sıkışma kişide hazımsızlık yaratabiliyor. Geleneksel tıpta bu ilişki göz önüne alınmadığı gibi, kişi, tercihi iki değişik doktora gitmek olmadığı halde genelde hazımsızlık için bir doktora, ense ve sırt ağrıları içinse bir başka doktora görünmek durumunda kalıyor. Ancak osteopat, baş, ense, sırt, fasyal sistem ve kan dolaşımını da göz önüne alarak tedavisini planlamaktadır. Siyatik, eklemlerde görülen ağrılar, adale sorunları, sporla ilgili yaralanmalarda, artritik durumlarda, astım, jinekolojik düzensizlikler, kronik yorgunluk,psikolojik sorunlarda, uyku sorunları, zor doğmuş bebeklerdeki bazı sorunlara yardımcı olabiliyor.
Still’in ortaya attığı en önemli teori, vücudun sağlıklı kalabilmesi için her organın diğer organlara uyum göstererek çalışması gerektiği. Still’e göre hastalıklar, vücudun dengesinin herhangi bir nedenle engellenmesiyle bağlantılı. Bu engel kişinin ev ya da iş hayatından, beslenmesinden, spor yapıp yapmamasından, vücudunu taşıma şeklinden ya da psikolojik rahatsızlıklarından kaynaklanıyor olabilir.
Andrew Taylor Still insan vücudu, içinde doğal bir iyileştirme yeteneğine sahiptir inancıyla 1870’li yıllarda Osteopati alanını buldu. Doğal dünyayı ve canlı vücudunun doğal çalışmasını gözlemledi. Anatomiyi gözlemlemesi önemli bir yere sahiptir ve günümüze kadar gelebilen Osteopati teriminin oluşmasını sağlamıştır.
Still, Amerika’da bir okul açmış ve kısa zamanda tüm Avrupa’ yada yayılmıştır. Bugün tüm Avrupa’ da bir çok okul olup, buralarda fizyoterapist ve doktorlar 5 sene eğitim aldıktan sonra osteopat olarak mezun olmaktadırlar.